Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

39- Şuara

                                                Güzelliğin o pâretmez, bu bendeki aşk olmasa                                               Eğlenecek yer bulamam, gönlümdeki köşk olmasa...      Ne güzel söylemiş değil mi, Halk Ozanı derler, ama bence günümüzün Yunus Emre'si ünvanını gerçekten hak eden Âşık Veysel. Bizlerin uzun uzun cümlelerle, lügât paralayarak yazmaya çalışıp da yine de meramımızı tam olarak anlatamayacağımız şeyi az ve öz olarak özetleyivermiş.      İşte böyledir şairler, sanki bir başka dilden anlatırlar bir şeyleri, söylediklerinin anlamını anlar gibi olursun da, ne dediğini ve nasıl dediğini, hatta hangi dilde dediğini bir süre çıkaramazsın, sonra da artık nasibin ne kadarsa o kadarını anlar, şaşar kalırsın.      Oysa Kur'an'ın Şuara suresinde ve daha başka surelerinde şairler; Vadilerde şaşkın dalgın dolaşan, sözlerine ancak çapkınların sapkınların kulak (değer) verdiği kişiler olarak vasfedilen, kısacası biraz biz normal insanların dışında (altında d