Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

6- Dünya nedir?

       Orhan hoca bozdu yine uzunca bir aradan sonra sessizliği.. -Evet Fahrettin; Dünya dediğimiz o kainatın içinde bir toz parçası kadar bile yer etmediğini öğrendiğimiz yerküreyi kastetmiyorum tabi ki.. içinde milyonlarca senedir milyonlarca çeşit canlının doğup büyüyüp sonra da tekrar koynuna geri döndükleri toprağı da kastetmiyorum.. ben dünyanın hayatımızdaki anlamını ve nasıl bir sahne olduğunu sormak istiyorum.. zaten tarih boyunca tüm şuurlu benlikler de sanırım içinde yaşayıp durdukları bu sahneye bir anlam vermek istemişler.. kimi felsefe yolu ile, kimi sanat yolu ile geleceğe onlardan sonrakilerin bu konuda üzerinde düşünüp devam ettirecekleri bir fikirler silsilesi bırakmışlar.. ben de işte böyle, çoğu zaman düşünürüm bu dünya nasıl bir ''hane''dir diye.. bilirsin hane ev ,içinde barındığımız yer anlamındadır.. netice olarak bizler de dünya içinde sınırlı bir süre barınıyoruz.. acaba derim Dünya bir Cambazhane midir?, yoksa bir Hayâlhane midir, ya da bir Tı

5- Tercüme-i Hâl

       Orhan hoca, kendisini çok seven ve sayan bir öğrencisiyle karşılaşan her emekli hoca gibi genç gazetecimizi de gördüğünde çocuk gibi sevinmişti sanki.. o anda kendisini bir zamanlar hoca olarak dolaştığı, ama şimdilerde canının pek de gitmek istemediği fakültesinin o uğultulu koridorlarında bir eski öğrencisiyle karşı karşıya gibi hissediyordu...      -Hocam buyurmaz mısınız masama, ben de ilk kez geldim buraya tamamen tesadüf eseri.. ama sizi karşımda görünce ne kadar sevindim bilemezsiniz.  bütün öğrencileriniz gibi ben de sizin bir hayranınızım.. o esprili ders anlatmalarınızı, arada da hayatla ilgili anekdotlar paylaşmanızı ne kadar özlemişim, sizi görünce gerçekten çok sevindim hocam, lütfen buyurun.. dedi.. Orhan hoca da cevaben; -seni çok iyi hatırlıyorum, adın Fahrettin'di değil mi?.. rahmetli amcamın ismi olduğundan dikkatimi çekmişti.. ama senin terbiyeli, zeki ve ilgili tavrından da her zaman iyi bir öğrencim olarak hafızamda yer etmişsin, bak adını kolayca hatırl

4-Meyhanede

       '' 2 MART.. Şu sıra cevaplanamayacağını bildiğimiz sorunlarla ilgili sorular sormayalım. Sadece elinden geldiğince iyi yaşamaya bak, şu anda nasıl yaşıyorsan onu sürdürmeye çalış. Bence insanın sonsuzluk duygusuna en yaklaştığı an bugünü yaşamaktır...      Bazen kimsenin sevebileceği biri olmadığımı fark ederek ürperiyorum. Doğuştan gelen bir idealizmden olsa gerek, dünyadaki hiçbir şey iyi görünmüyor, yalnızlığım da mazoşist bir arzu...      Nereye baksam gördüğüm şey... bayağılık, budalalık, ikiyüzlülük... Bu yüzden giderek hoşgörüsüz olmaya başladığımı fark ediyorum, onun için de kimseyi kırmayayım diye toplumdan uzak duruyorum. İnsanlara katlanamamak, diye tanımlayabileceğim tavrımdan nefret ediyorum ama elimden hiçbir şey gelmiyor.      Bir yandan da olanaksız olduğunu bile bile sevmek ve sevilmek istiyorum... Galiba gizli bir yöntemle gerçek olandan kaçtım. Zamanımın büyük bölümünü yazarak ya da yazdıklarımı düşünerek geçiriyorum. Karakterler, durumlar, sözcükler,