Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

4-Ben kimim?

       Sabah günün ilk ışıklarıyla uyandığında önce bir süre etrafını seyretti.. dün başına gelenler, hele gece evde ne kadar sürdüğünü hâlâ çıkaramadığı beyin yakan sorular faslı, bedenini ve zihnini epeyi yormuştu anlaşılan.. yine de oldukça uzun uyuduğunu düşündü.. ama gece boyu rüyalar peşini bırakmamıştı.. sürekli eski Atinalı kıyafetli, ayakları sandaletli mermer yollarda gezinen sakin adamlar, saçı sakalı birbirine girmiş derin derin düşünen yaşlı insanlar, hatta Karl Marx bile vardı galiba aralarında, bir sürü filozof  arzı endam etmişlerdi rüyasında.. bereket sonu iyi bitmişti rüyanın; şu anda bile onun tatlı düşünceleri içindeydi.. rüya şöyle idi: Cumhurbaşkanının özel uçağındalar, bir ülkeye seyahatten dönüyorlar.. herkes şen şakrak bir şekilde cumhurbaşkanının hoşuna gidecek sorular sorma ve onu güldürme peşinde.. yiyecekler içecekler gırla gidiyor.. O da, amiral gemisi başyazarı olarak tabi ki orada.. elinde yarısı içilmiş bir viski kadehi, herkese tepeden küçümser bir bak

3-Sahi, Felsefe nedir?

        Acar muhabirimiz otobüs durağındaki başarısız mini anket girişimi fiyaskosunun da etkisiyle olsa gerek canı hayli sıkılmış bir vaziyette bir süre etrafına ilgisiz kalmayı tercih etti, sonunda nazlı nazlı durağa yaklaşan otobüsüne kalabalıktan aldığı birkaç kaba vücut darbesi yüzünden zorlanarak da olsa binebildi ve bu sırada da; bu milletin daha otobüse nasıl binileceğinden haberi yok, ben de felsefe nedir diye soruyorum hâlâ diye hem halkına hem de kendisine sitem etmeyi de ihmal etmedi.. bindiği durak ile evi arasında öyle fazla da uzun bir mesafe yoktu ama, sürekli ve ani dur-kalklar, yoğun şehir trafiği, bitmek bilmeyen korna sesleri ve şoförün homurdanarak, sağa sola sataşıp küfrederek, adeta burnundan soluyarak araç kullanması yüzünden tüm yolcuları germesi gibi sebeplerle bir işkenceye dönüşen ve bitmeyecekmiş gibi gelen bir yolculuk sonunda evine yakın bir durakta otobüsten yine itişe kakışa indiğinde neredeyse sıcaktan erimiş gibi duran asfaltı öpecek kadar bir ferahla