Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

27- Durum Vaziyet

       Aniden gerginleşen ortamı biraz yumuşatmak, biraz da dikkatleri dağıtmak amacıyla olsa gerek Jale boşalan çay bardaklarını alıp mutfağa gitme hamlesine girişmişti ki aniden Fatma hanım, -Yerinden kıpırdama! burada bu işler bana aittir, egemenlik alanımdan uzak dur! dercesine olaya müdahil oldu ve Jalenin elinden çay bardağını kaptı ve diğer bardaklara da yönelerek çayını henüz bitiremeyenlere de çay yavaş demlenir, ama hızlı içilir, bilmiyorsanız öğrenin! dercesine sert bir bakış fırlatarak bu bakışların neyi meram ettiğini hemen anlayanların bardaklarına hamle edip kalan çayları da son ve büyük bir yudumla içmelerini müteakip bardakları belli bir sıra ve karışmaması için özel önlemler alarak ve alışkın ellerle tepsiye dizerek muzafferane bir tavırla mutfağa yöneldi. Şimdi salonda dört kişi konuşmanın hangi biçime tahvil edeceğini merakla bekliyordu sanki.      Fahrettin konuşmaya başladı sonra ve daha çok Osman beyi muhatap alırcasına ve ona doğru bakarak sözlerine oldukça sert

26- Muhabere

     İdarehanenin giriş kapısının arkasında iki kişinin konuşmasının duyulması, bu seslerden gür olanın  Sacit Sami beye ait olduğunun hemencecik anlaşılması, onunla; hocam, efendim gibi kelimelerle saygılı bir şekilde konuşanın da büyük ihtimalle hâlen istihbarata çalışan, patronun her dışarı çıkışında sanki sıra ondaymışçasına karşısına çıkıveren, her seferinde nereye gidecekse onu bir makam arabası şoförü gibi itinalı, ciddi, saygılı ve vazifeşinas bir tavırla karşılayıp gideceği yere ulaştıran Osman beyden başkası değildi şüphesiz. Bu adamcağız nedense hiç yazıhaneye gelmemişti şimdiye kadar, işi bittiğinde durakta yerini alır, genellikle de gazete idarehanesine girenleri, çıkanları tarassut etmekle geçerdi zamanının çoğu, işin garibi duraktaki öteki şoförlerin de bu durumu son derece tabî karşılamasıydı, kim bilir belki onların da başka ''görevleri'' vardı. Her neyse..      Sacit Sami bey daha kapının zilini çalmadan Jale çoktan kapıyı açmıştı bile, o sırada heyeca

25- İlk görüşte..

       Kendisini tanıtınca genç kızın hafif bir tebessümle geri çekilerek araladığı kapıdan içeri girerken hayatında yeni bir safhanın başlamakta olduğundan hiç mi hiç haberi yoktu gencimizin, yıllar sonra acaba bu olayı nasıl hatırlayacak ve hangi duyguları tetikleyecekti gencimizin kafasında, onu şimdi biz de bilemiyoruz, ama kesin olan bir şey varsa o da, gencimizin şaşkınlıkla karışık bir heyecan, kıskançlıkla karışık bir hayal kırıklığı, ürkeklikle karışık bir ne yapacağını bilemezlik hali içinde şimdi artık sanki bir misafir gibi gazete idarehanesine girmekte olduğunun bilincine varır gibi olmasıydı.      Daha bir kaç adım atıp da henüz on gün öncesine kadar patronu, kendisi ve ara sıra ortalığı toparlayan ve sürekli çay ikmali yapan hizmetli kadın dışında pek gelenin gidenin de olmadığı bu mütevazı fikir ve siyasi gazete merkezinin bir kadın eli değip de her şeyin eski yerlerinden bambaşka yerlere yerleştirildiği, masaların üzerinde değil alakasız kağıtlar, neredeyse bir toz zer