Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

60- Babam ve Ben

       Babam çok dindar biriydi, ama şimdiki gibi etrafına şeamet saçan dincilerden değil, gerçekten salih bir müslümandı. Hiç dini konulara girmez, bizimle hiç vaaz verir gibi konuşmaz, hatta hemen hemen diğer konularda bile çok az konuşurdu, ama onun ne kadar hanif, derinden bir mümin olduğunu her hali ve tavrından çıkarabilirdiniz. Bakışları adeta sizin içinizden geçer, yüzünüze değil de çok uzaklara bakar gibi bakar, gözleri sizin bedeninizi değil de kalbinizi okur, ona hitap ederdi. Bakışlarında hissettiğiniz enerji, yumuşak ama her şeye nüfuz eden, önüne çıkan her türlü seddi adeta tanımadan delip geçen bir nötrino parçacığı gibiydi sanki. Aileden gelen bir miras olsa gerek; Onun da babası, yani dedem, Abdülhamid zamanının -kimine göre çok iyi, sesi çok gür çıkan ve matbuat dünyasını elinde tutan, dolayısıyla biraz mürekkep yalamış, kendisi bizzat görmese de kaçak veya devlet destekli olarak Parise gidip oranın kafelerinde ve meyhanelerinde aylaklık ettikten so...