Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

33- Çelişki

       Zahmetli ve kasvetli geçen günün sonunda, üç adam, her biri kendi dünyasına dalmış vaziyette, hatta onları taşıyan emektar taksi bile yolları ezberlemiş bir mekkâre edâsıyla kendisini yokuş aşağı Kumkapı'ya doğru salmış halde, aslında her biri günün muhasebesi ile olayların ardındaki ''hakikat''in peşinde, pirinçten imal edilmiş bir rakkas gibi bir o tarafa bir bu tarafa gidip gelerek, kendi zaman-mekân yolculuklarında kendi usûl ve hızlarınca ilerliyorlardı. Sanki o anda her birine feylesofvari bir suskunluk gelmiş, gözleri taksinin dışındaki kalabalığı ve geçip giden manzarayı farkında bile olmadan izlerken, zihinleri kendi bildiğince olan bitene bir mânâ vermeye çalışıyordu. Osman bey, elleri direksiyonda, ayakları ikide bir sıkışan trafik nedeniyle fren, debriyaj ve gaz arasında mekik dokur, gözleri bir dışarıyı, bir dikiz aynasını, arada bir de arabanın içindeki iki ''dostunu'' kolaçan ederken, acaba günün sonunda nasıl bir rapor hazırlas...

32- Tekmil

       Eskilerin; şimdilerde kulağa pek de hoş gelmeyen (alışmadık kulakta tutmayan bağzı kelimeler her zaman vardır) sözüyle ''bedbin'' haldeki iki genç, daha doğrusu biri acar muhabirimiz ve diğeri de şu anda  amatör bir gazeteci, -ya da kaderin cilvesi sonucu evde boş oturmamak için icat edilmiş ve geçici bir iş olarak kabul edilmiş, yenilerin deyimiyle ''Genel yönetmen asistanı'' işiyle iştigal eden genç bir kız, aslında ve gerçekte ve şu anda iki gönlü yorgun, bedeni halsiz, hatta aşırı doz karamsarlık içinde olan bu iki genç; üzerinde sadece ''Resmi hizmete mahsustur'' ibaresi eksik olan, aslında ''devletin gerçek sahipleri'' tarafından özel bir göreve özel olarak tahsis edilmiş taksi plakalı bu otomobilden gazete yazıhanesinin önünde indikleri sırada, yine tuhaf bir tesadüf eseri olsa gerek yakınlardaki camilerden ruhları muazzep eden, içleri tırmalayan, mevcut bedbinliği daha da artıran bir sadâ yükseliyor ve mümin...