Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

45- Sen hiç aşık oldun mu

       Bu ucuz ve gösterişsiz halk meyhanesinde, akşam karanlığı loş salonu daha da mahzunlaştırmışken söze nasıl başlayacağını düşünüyordu gencimiz, ve bu sıkıntılı durumdan da o geçen günlerdeki okulda karşı karşıya kaldıkları karışık ve tehlikeli ortamdan kendisini nasıl kolaylıkla çekip çıkardıysa aynı şekilde şimdi de yine onu rahatlatacak bir duruma çıkarmasını bekliyordu sanki Osman ağabeyden. Oysa yılların kurt istihbaratçısı bu adam sanki hiç bir şey bilmeyen ve öğrenmek için merak da sarf etmeyen tembel bir gedikli orta okul öğrencisi gibi bakmaktaydı ona, ve sanki beni davet eden sensin, belli ki dolusun ve içini dökmek istiyorsun, o halde buyur işte meydan senin, beni yormadan dökül bakalım! der gibi boş ve anlamsız gözlerle onu süzüyor, bu arada da rakısından küçük bir yudum bile alıyordu.       Bir süre bocalayıp, çırpındıktan sonra kendisine bir can simidi bile atılmayacağını idrak eden suya düşmüş adam pozisyonundaki gencimiz düştü...

44- Cazibe

       Fizikte kuvvet kavramı diye bir şey var; Bir nesneyi hareket ettiren, hızında değişikliğe yol açan etki diye özetleyebiliriz kısaca. Her şeyi ıcığına cıcığına kadar ayrıştırmaya ve incelemeye meraklı fizikçiler kuvvet dediğimiz kavramı da sonunda birbirinden ayrı özellikleri olan dört temel kuvvete indirmişler, bir çok kuramsal fizikçi de aslında bu dört temel kuvvetin de birbirleriyle ilişkili olduğuna inanmaktadırlar ama şimdilik oraya gelmeden önce kısaca bu dört kuvvet neymiş onu hatırlayalım. İşi taa Arşimede, Democritusa kadar götürmeden, günümüzde bu dört temel kuvvetin; atomun çekirdeğini oluşturan cisimler arasında işleyen Zayıf nükleer kuvvet ve Güçlü nükleer kuvvet diye nitelenen iki kuvvet ile, elektrik yükleri arasındaki etkileşmeleri tanımlayan Elektromanyetik kuvvet ve bu üçünden sonra kuvvetlerin sonuncusu olan ve en zayıf kuvvet olarak tanımlanmasına rağmen neredeyse tüm kainattaki gördüğümüz galaksileri bile yerinden oynatan Kütle çekim kuvve...

43- Nasıl yapmalı

       Gencimizin aklına düşen ''Nasıl yapmalı'' fikri ile Nikolay Çernişevski'nin, İvan Turgenyev'in ''Babalar ve Oğullar'' adlı romanına bir cevap olarak 1863 yılında yazdığı ''Nasıl Yapmalı'' isimli romanının uzaktan yakından alakası yoktu hiç süphesiz. Şu anda, zaten gencimizin daha adını bile duymadığı bu romanın; başlarında kavak yellerinin estiği o müthiş zamanlarda adeta kendilerinden geçercesine okuyup da hemen devrim yapma ve dünyayı kolayca değiştiriverme gibi bir hülyaya kapılan kantin solcularının neredeyse baş ucu kitabı olmuş olduğunu, böyle bir eserin memleketimizde de devrim yapmanın sihirli büyüsüne kapılmış gençlerimizi daha da coşturacağını düşünen soğukkanlı toplum mühendislerince hemencecik kuvveden fiile geçirilerek sorumluluğu üzerine kolayca alıveren idealist ve korkusuz mesul müdürler ve devrime kendilerini adamış küçük matbaa sahiplerinin büyük fedakarlıklarıyla basılmış ve memlekette hemen hemen gençler...