59- Anneyle Hasbihal
Misafirler gitmiş, masa ve ortalık alelacele toparlanmış, ana oğula o anda yarınki mukadder ayrılığın akla gelmesinin verdiği sıkıntı ve hüzün çökmüş, hatta bu his odaya da yavaş yavaş yayılmıştı, ana oğul dışarıya bakan geniş pencerenin önüne - ne zaman oraya konduğu bilinmeyen üzeri kilim veya küçük halılarla kaplı, arkası otla doldurulmuş yastıklarla güçlendirilmiş bu tahta yükseltiye o yörede makat derlerdi- yerleştirilmiş sedirin üzerine oturup, arkadaki sert yastığa omuzlarını yaslayıp birbirlerine bakmaya başlamışlardı, ilk sözü kim başlatacaktı belli değildi o anda, ama gencimiz annesine tatlı tatlı bakarak sohbeti başlattı sonunda; - Anneciğim, dedi, inşallah seni ve ablamı üzmemişimdir bu akşam masadaki konuşmalarım dolayısıyla, elimden geldiğince kendimi tutmaya, eniştemle muhatap olmamaya çalışıyorum, ama o da bir şekilde damarıma basıyor sonunda ben de dayanamıyorum, benim Ali Haydar öğretmenimi ve eşini ne kadar sevdiğimi, saygı duyd...