Unutulmuş bir yerde-4
Bana mı seslendin diye bağırdı eşi Hatice..evin kapısını açmış ona bakıyordu..Sabah soğuk, üşüyeceksin, ne yapıyorsun öyle arabaya oturmuş.. gel artık, çayı da demledim,kahvaltı hazır dedi sonra.. Oysa o henüz babasının yanında olduğunu ve konuştuklarını düşünüyordu..olan bitenlerin etkisi geçmemişti daha..uyuklamış mı, yoksa başı dönüp kendisini arabanın çocukken babasının yanına oturduğu bu kısmına mı atmıştı, yoksa gerçekten de babasıyla mı konuşmuştu karar veremiyordu bir türlü.. Birden etrafında her şeye başka bir gözle bakmaya başladı..sanki çok uzaklardaki üzeri beyazlamış dağlardan, hemen önündeki taşlara, hatta uçan kuşlardan toprağa her şeyin kendisiyle konuşmak istediğini hatta konuştuğunu hissetti..ya işte böyle der gibiydi her şey, baban haklı, hepimiz her şeyin farkındayız, seni de iyi biliyoruz, sen iyi bir insansın, iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir dede, iyi bir arkadaşsın.. biz çok uzun zamanlardan beri buradayız, içinde bulund...