İşte böyle-1

   Su ister misin..dedi adam, elindeki su dolu bardağı uzatırken..
   Sağol dedi kadın, bardağı alırken..
   Su içmeyi unutuyorsun, özellikle sabah kalkınca bir bardak içmeliymiş, önemliymiş.. dedi adam..
   Sen de unutuyorsun dedi kadın, kısaca..
   bir sessizlik girdi araya uzunca..adam düşünmeye başlamıştı..yaşını hatırladı birden..son zamanlarda ne çok hatırlıyordu yaşını..başka şeyleri unutuyor ama yaşını olmadık zamanlarda hatırlıyordu birden..yaş otuzbeş, yolun yarısı eder demiş şair..demek ki yolun sonuna geldim bu hesapla dedi adam gülümseyerek..artık uzatmaları mı oynuyorum acaba..ama sanki aklıma gelmese hiç de yolun sonunda gibi hissetmiyorum kendimi..
   Karısına unuttuğunu hatırlatması onun hoşuna gitmemişti anlaşılan..aslında karısı hiç bir şeyi kolay kolay unutmazdı hani..bütün kadınlar böyleymiş dedi içinden..özellikle kötü anıları ya da kocalarıyla olanları özellikle hiç mi hiç unutmazlarmış..üstelik kocalarını da bunları unuttukları için suçlarlarmış..ben ne yapayım yahu kötü anıları sık sık hatırlayarak..iyi anıları hatırlamak isterim hep..kötüler gitsin aklımın en derin köşesinden bile..istemem eksik olsun...
   Ne düşünüyorsun diye sordu kadın, neden sonra..
   Seni..dedi adam, hemen gülümseyerek..
   türk sinemasında çok geçen ve insanları hep gülümseten bir cevaptı bu..sahnede adamla kadın deniz kenarında uzaklara bakıyorlar, kadın bu soruyu soruyor adama, rüzgar kadının saçlarını uçuruyor, adam da büyük ihtimal Ayhan Işık, ve uzaklara dalmış düşünüyor..sonra hıı diyor ve, seni.. diye cevap veriyor..hemen sonra da o soruyor kadına sen ne düşünüyorsun diye.. o hemen, seni.. diye ve şuh bir bakışla adamı cevaplıyor..arkası nasıldı bu sahnenin şimdi hatırlamıyor ama bu sahne hep akıllarda kalmış ve ara sıra adamla kadın düşüncelere dalmışken birisi ötekini geri getirmek için bu sözleri araya sokarlar ve bu oyunu gülerek tekrar ederlerdi..
   şimdi de o sordu kadına; sen ne düşünüyorsun diye..alacağı cevaptan emin olmasına rağmen..
   Seni.. dedi kadın hemen..
   sonra yine düşüncelere daldılar..gece pek uyuyamamışlardı ikisi de..kim bilir neler kurup durmuşlardı sabahlara kadar..düşündüklerinin benzer konular olduğundan emindi adam..ama yine de bu uykusuzluğu, akşama doğru içtikleri kahveye, ya da akşam yemeğini biraz fazla kaçırmaya bağlamayı seviyorlardı ikisi de..yoksa iş derin mevzulara gider, tehlikeli sularda dolaşmaya başlardı..
   Konuyu ilk açan olmayı istemiyordu ikisi de anlaşılan..biraz havadan sudan konulara girmek istedi adam,
   Bu gün hava ne güzel dedi..
   Evet.. dedi kadın.. ama aklı kim bilir nerelerdeydi..
   ikisi de uzun bir maraton koşusu sonunda yorgun ve konuşamaz halde olan atletler gibiydi..koşunun nasıl geçtiğini düşünüyorlar, ama bitirdiklerine pek de sevinemiyorlardı sanki..oysa o uzun yolda koşarken neler neler geçmişti başlarından ve yakınlarından..kimisi onları alkışlamış, kimisi ağır gidiyorsunuz hızlanın diye bağırmış, kimisi içmeleri için su uzatmış, bazıları da hiç ilgilenmemiş, görmezden gelmişti onları..onlar da ara sıra sağlarına sollarına baksalar bile gözleri ve akılları bitiş çizgisinde bazen yavaşlayarak bazen hızlanarak bazen de nefeslenmek için durarak da olsa, birbirlerine de yardım ederek, birbirlerinden  çok da uzaklaşmadan son çizgiye gelmişlerdi işte..şimdi artık dinlenme ve keyfini çıkarma zamanıydı..
   Yapabilirlerse...
    o da o kadar kolay değildi anlaşılan..bazıları koşunun daha bitmediğini iddia ediyordu..kimisi de aslında koşu filan olmadığını, onların öyle sandığını, düpedüz aldatıldıklarını bile söylüyordu..ama onlar koştuklarından ve hatta ipi göğüslediklerinden emindiler..
   kendisi karısına göre daha emindi sanki..kadın ise koşunun olduğunu ama ipi göğüsleyip göğüslemediklerinden emin olmadığını düşünüyordu galiba..ama adam, artık koşu moşu yok..ben daha koşmam diye mızıklanıyordu..koşmaktan sıkıldım artık başka şeyler yapmak istiyorum diye de ekliyordu arkasından..ne yapacaksın diye sorduğunda kadın, başka her şey diyordu..ne mesela diye sorunca da kadın, mesela sana bir çay demleyeyim diyordu hemen..kadın da tamam öyleyse diyordu..
   İşte böyle...

Yorumlar

  1. <3 galiba en çok sevdiğim hikaye bu olacak :)

    YanıtlaSil
  2. Aklımdan o kadar çok şey akıp geçti ki okurken... Ne yazsam eksik olacak şimdi. Çok güzel yazmışsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler..bir şeyler yazmaya çalışıyorum işte..desteğiniz yüreklendiriyor..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

17- Göçmüş Kediler Bahçesi

16- Veda

19- Öfke