15- Akşam
Akşam karanlığının iyiden iyiye çöktüğünü anladıklarında radyodaki şarkı henüz bitmişti. Kulüp, lokanta havasından meyhane ve kumarhane havasına yeni yeni giriyordu. Yeşil ve mor çuhalı masalara oyuncular ve seyirci müdavimler birikmeye başlamıştı, acar muhabirimiz her zamanki gazetecilik merakıyla etrafını gözlerken kumarcıların olduğu masalardan kendi masalarına, daha doğrusu Doktor Musa beye bakışların çoğaldığını hissetti, sanki as kumarcılar ve seyirciler adeta Afrika Savanalarında objektiflerini tripodlarını kurmuş ve kendilerini de kamufle etmiş profesyonel vahşi hayat fotoğrafçıları gibi birazdan başlaması beklenen av ve avcı arasındaki hayat mücadelesini izlemek ve hafızalarına nakşetmek, hatta biraz da o olayı yaşamak arzusuyla sahnede yerlerini almış gibiydiler. Galiba masada eksik olan baş aktör, cebi parayla dolu olduğu farz edilen Doktordu. Oysa Doktor bu akşam tanımadıkları misafirlerle derin bir sohbete dalmış gibi gözüküyordu. Bu durumda izleyi...