53- Oğlum!
Gencimiz; eski öğretmeni, şimdinin gönüllü münzevisi - ya da öyle görüneni- Ali Haydar hocanın anlattıklarını büyük bir ilgi, saygılı bir duruş ve sözlerin anlamlarını hazmetmeye çalışarak dinliyordu, adeta nefes almamacasına. Duyduklarından onu en çok şaşırtanın da olan bitenden hep başkalarını, bezirgan karakterli düzenbaz küçük kasaba politikacısı işbirlikçi kişileri, bozuk düzeni, örümcek kafalı gericileri, dincileri, hatta emperyalistleri hedef alıp kendisine ve silah arkadaşlarına toz kondurmayan o bildik müzmin muhalifler gibi sloganlarla konuşmaması, tersine, ortaya çıkan sonuçtan neredeyse ülkede yaşayan ve evvelce yaşayıp artık sahneyi terk etmiş ama yaptıklarının ceremesini hâlâ memlekete çektiren hemen hemen herkesi, hatta en çok da kendisini ve yoldaşlarını sorumlu tutarcasına konuşmasıydı. Acaba bu eski tüfek, artık başkalarıyla mücadeleden yorulmuş da nerede hata yaptık aşamasına mı gelmişti, yoksa olaylara epeyce dışarıdan bakacak ve böylelikle...